Mica ve Ahmet Ertegün Güney Agora Havuz Projesi


Güney Agora (güncel ismiyle Kent Parkı) 230 metre uzunluğunda, merkezinde 170 metre uzunluğunda bir havuz bulunan ve İon düzeninde sütunlarla çevrili devasa bir kamu kompleksiydi. Burası aslında bir agora değil, erken imparatorluk dönemi Roma’sının porticolu parklarından esinlenerek tasarlanmış bir Kent Parkıydı. Buradaki anıtlardan birinin üzerine yazılmış geç antik döneme ait bir şiirde burası “Palmiyelerin Yeri” olarak adlandırılmaktadır (aşağıda açıklandığı gibi).

MS 1. yüzyılın başlarında inşa edilen kompleks, ardı ardına yapılan restorasyonların ardından MS 6. yüzyılda hala işlevini sürdürmekteydi. Kuzey stoanın (“Tiberius Portikosu”) büyük bir kısmı 1937 yılında Afrodisias’ta sadece bir yıl kalan İtalyan misyonu tarafından kazılmıştır. 1980’li yıllarda yapılan kazı çalışmalarında ise uzun havuzun her iki ucu gün yüzüne çıkartılmış fakat büyük bölümü kazılmadan ve araştırılmadan bırakılmıştır.

Temmuz 2011’de Afrodisias’a yaptığı bir ziyaret sırasında Sayın Mica Ertegün’ün dikkatini havuz çekmiştir. Buranın karakteri ve tarihi ilgisini çekmişti. Bu büyük süs havuzunun yorumlanmasına ilişkin güçlü bir ipucu, havuzun doğu ucuna bakan sütunlu bir cephe olan Diogenes Propylon’unda yazılı olan onurlandırıcı bir şiir tarafından verilmektedir. Söz konusu şiir, şehrin önde gelen bir hayırseveri olan Flavius Ampelios tarafından M.S. 500 dolaylarında restore edilen “Nymphelerin yeri” ve “palmiyelerin yeri”ni aşağıdaki sözlerle tanımlamaktadır:

“… biz Nympheler ona müteşekkiriz, zira o (Ampelios), palmiyelerin yerine muhteşem güzellikler ve harikalar bahşetmiştir… Öyle ki, sularımızda durup gözünü etrafta gezdiren herkes ondan ve Nymphelerin yerinden daima övgü ile söz edecektir”(ALA 38)

Hipotez, şiirdeki “Su Perilerinin Yeri”nin uzun havuza atıfta bulunması gerektiği ve “palmiyelerin yeri” tüm komplekse atıfta bulunduğudur – muhtemelen adını palmiye ağaçlarından oluşan geniş bir koruluktan alıyordu. Bu fikir 2012 yılında gerçekleştirilen kazı sezonunda Mica Ertegün tarafından sağlanan cömert hibe sayesinde araştırılabilmiştir. Havuzun dibinde ıslak toprakta korunmuş palmiye kalıntıları ve havuzun dış kuzey tarafında, sütun dizisi ile havuz kenarı arasında dikim hendeklerinin bulunması sayesinde; o yıl yapılan kazıda palmiyelik için güçlü kanıtlar bulunmuştur.

2012 sezonunda Mica ve Ahmet Ertegün Güney Agora Havuz Projesiolarak adlandırılan bu projenin ön hazırlıkları yapılmıştır. Havuzun kazılması, karmaşık özelliklerinin, uzun kullanım süresinin ve fonksiyonel işleyişinin araştırılması amacıyla Mica Ertegün’ün beş yıl boyunca fon sağlanması konusunda verdiği olağanüstü destek ile bu proje 2013 yılında başlatılmıştır. Kazı 2017 yılında tamamlandı ve Roma döneminden Osmanlı dönemine kadar çok sayıda dikkat çekici sonuç ve önemli buluntular getirdi.

Kent Parkı’ndaki çalışmalar artık koruma ve yayına odaklanmış durumdadır. Havuzun mermer çerçevesi yaklaşık 500 grafiti, masa oyunu ve gayri resmi çizimlerle kaplıydı. Mermer bloklarının konservasyonu ve yeniden yerleştirilmesi Ömer Koç’un sponsorluğunda gerçekleştirilmektedir. Aynı zamanda, on altı uzman yazar tarafından tüm Kent Parkı’nın tarihi ve kazı çalışmaları hazırlanmış ve yayınlanmıştır.