Tetrapylon Caddesi
Tetrapylon’dan Tiyatro’ya kadar kuzey-güney doğrultusunda uzanan Tetrapylon Caddesi, şehir merkezinin doğu tarafındaki ana cadde işlevini görüyordu. Tetrapylon’un hemen güneyindeki caddenin bir kısmı 1980’lerde kazılmış ve caddenin doğusundaki alanda bir yerleşim alanının da bulunduğunu göstermiştir. Cadde sütunlarında üzerlerinde çeşitli kırsal faaliyetlerle uğraşan putti oymaları olan yaklaşık yirmi kadar geç antik figürlü pilaster başlığı bulunmuştur. Bunların yukarıdaki zenginlerin ikamet ettiği apartmanlarla bağlantılı olması beklenir.
Caddenin güneyinde, Sebasteion Propylon’a ve ötesine kadar uzanan bir kısmının kazı projesine 2008 yılında başlanmıştır. Projenin amacı, caddenin bu bölümünü ziyaretçilere açmak ve şehrin detaylı arkeolojik tarihini Geç Antik, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini kapsayacak şekilde incelemektir. Tetrapylon’dan Tiyatro’ya kadar kuzey-güney yönünde uzanan caddedeki kazılar önemli bir kentsel arteri ortaya çıkararak, Roma’dan Osmanlı dönemine kadar bölgede kesintisiz insan faaliyetinin özelliklerini ortaya koymuştur. MS 5. yüzyılın sonlarına tarihlenen sütunlu cadde, 7. yüzyılın başlarında yıkılmış, ardından yaşam caddenin kalıntıları üzerinde yeniden başlamıştır.
Caddenin tek bir seferde mavi-gri mermer levhalarla kaplandığı, taş ustalarının levhalarda bıraktığı çok sayıdaki işaretlerden anlaşılmaktadır. İki katlı olan doğu kolonadda yeni tuğla ve taş payandalar arasında yeni veya devşirme sütunlar vardı. Kemerli üst katın bazı çift yarım sütunları ve tuğla kemerleri cadde yüzeyinin üzerine çökmüş veya içine gömülmüş halde bulunmuştur. Alt katta dükkanlar vardı. Üst katlarda bulunan zengin buluntular arasında pilaster başlıkları, renkli duvar mozaikleri, gösterişli bronz kapı topuzları, bronz kaplar, değerli taşlar ve bol miktarda pencere camı vardır.
Caddenin kolonadları MS 7. yüzyılın başlarında büyük bir yangın sonucu çökmüştür (yıkıntıda kalan bir defineye göre MS 616-617). Ardından kısmen temizlenen yıkıntıların üzerinde orta çağ yaşamı yeniden başlamıştır. Daha güneydeki nişli bina ile Sebasteion arasında, içinde büyük miktarda geç Roma dönemi kırık cam parçası olan bir Bizans dönemi cam atölyesi ve olasılıkla kumaş boyayan bir Osmanlı tesisi bulunmuştur.
Caddenin güney kısmında, Sebasteion Propylon’un güneyinde yapılan kazılarda, kuzeydoğu köşesinde Kent Parkı’na erişimi sağlayan Diogenes Propylonu’nun altındaki tünele doğru ilerleyen bir rampa bağlantısı tespit edilmiştir. Kemerli iki katlı doğu kolonadındaki düzenlemelerin sırası burada, 5. yüzyılın sonlarından 7. yüzyılın başlarına kadar iyi korunmuş ve kapsamlı olarak belgelenmiştir. Cadde boyunca uzanan doğu kolonadın batıya doğru hâlâ kullanımdayken caddeye çöktüğüne dair işaretler kazının bu bölümünde özellikle belirgindir.
Cadde projesindeki mevcut çalışmalar, caddenin konservasyonuna ve tarihi ile kazılarının bir monografi halinde yayınlanmasına odaklanmaktadır.